Kefir; sindirim sistemini düzenleyen probiyotik özelliklere sahip fermente edilmiş bir süt ürünüdür. Bağışıklık sistemini güçlendirmesi, kronik yorgunluğa iyi gelmesi gibi pek çok faydası vardır. Sağlıklı yaşamak isteyen pek çok kişinin tercih ettiği süt ürünlerinden biridir.
Sindirim sistemini düzenlemesi, bağışıklık sistemini güçlendirmesi, kolestrolü dengede tutması gibi saymakla bitmeyen faydaları vardır. Düzenli olarak kefir tüketen kişilerin en çok merak ettiği konulardan biri; “son kullanma tarihi geçmiş kefir içilirse ne olur?” sorusudur. İçeriğimizin devamında kefirin bozuk olmadığı nasıl anlaşılır, bozuk kefil içilirse ne olur gibi sorulara detaylıca yer veriyor olacağız.
Paketi Açılmamış Kefir Bozulur mu?

Kefir, fermente edilmiş bir süt ürünü olduğundan çok çabuk ve kolayca bozulmaz. Özellikle doğru koşullarda saklanırsa, uzun süre bozulmadan kalabilir. Eğer kefirin paketi açılmamışsa, son kullanma tarihine kadar gönül rahatlığıyla tüketilebilir. Fermente ürün olduğundan son tüketim tarihi geçmiş dahi olsa, hemen bozulmaya başlamaz. Yalnızca bu tarihten itibaren kefir, tazeliğini yitirmeye başlar ve mikroorganizmaların çoğalması görülebilir. Bu yüzden paketi açılmamış kefir dahi olsa, son kullanım tarihinden önce tüketilmesi önerilir. Eğer tarihi geçmişse, kefiri içmemenizde fayda vardır.
Bozulmuş Kefir İçersem Ne Olur?

Her ne kadar fermente bir ürün olup bozulmasının zor olduğundan bahsetsek de, zaman içerisinde son kullanım tarihinden sonra veya doğru koşullarda saklanmamasından kaynaklı kefirde bozulma meydana gelir. Peki bozulmuş kefir içersem ne olur?
Eğer bozulmuş kefir içerseniz, başta sindirim problemleri olmak üzere çeşitli sağlık sorunları yaşayabilirsiniz. Kusma, mide bulantısı, ishal, karın ağrısı gibi çeşitli problemler meydana gelebilir.
Son Kullanma Tarihi 1 Gün Geçmiş Mantar Yenir mi başlıklı içeriğimize de gözatabilirsiniz.
Kefirin Bozulduğu Nasıl Anlaşılır?

Kefirin bozulup bozulmadığını anlamanın en kolay yolu; yoğurt kıvamına sahip olan kefirin kıvamında gözle görülür bir değişiklik oluşmasıdır. Özellikle bardağa kolaylıkla dökülmüyorsa ve ağır-ekşi bir koku geliyorsa, kefir bozulmuş olabilir. En bariz bozulma belirtisi kıvamındaki değişiklik olsa da, bunun dışında aşağıda listenen belirtilerden de bozulup bozulmadığı anlaşılabilir.
1-)Koku Değişimi
Kefirin normalde sahip olduğu koku hafif ekşidir. Fakat bozuk kefir, ağır ve keskin-aşırı ekşimsi kokar. Eğer kefirin kokusunda ağır bir ekşimsilik varsa, bozulmuş olabilir.
2-)Kıvamında Değişiklik
Probiyotik özelliğe sahip olan kefirin kıvamı, yoğurda benzerdir. Ancak bozulmaya başladığında, zaman içerisinde mikroorganizmaların çoğalması sonucunda yoğurt kıvamı yerini daha sert bir yoğunluk almış olur. Bu durumda kefirin, su bardağına rahatlıkla dökülemediği farkedilir. Eğer kefirin kıvamında, aşırı tıknaz bir yoğunluk gözlemlendiğinde; kesinlikle içilmemesi ve derhal atılması tavsiye edilir.
3-)Renk Değişimi
Normalde beyaz ve sade bir renge sahip olan kefir, bozulmaya başlayınca kirli beyaza dönmeye başlar. Hafif koyu renkte bir görüntüsü varsa, kefir yüksek olasılıkla bozulmuş demektir.
4-)Küf Oluşumu
Kefir bozulmaya başladığında; kefirin üst yüzeyinde küflenme, pembemsi-turuncu renkte bir tortu oluşabilir. Kefirin bozulduğunu gösteren başlıca belirtilerden biri de küf oluşumudur. Eğer kefirin üst yüzeyinde küflenme farkederseniz, kesinlikle tüketmemeniz tavsiye edilir.
5-)Katı ve Sıvı Kıvamları Birbirinden Ayrılır
Bozuk kefirin en bariz belirtilerinden bir diğeri de; sıvı ve katı kıvamlarının birbirinden ayrılmış olmasıdır. Kefirin üst kısmında su, alt kısmında da katı parçacıklar görünüyorsa; kefir bozulmuş olabilir.
Probiyotik deposu olan kefir açılmamış dahi olsa, tarihi geçerse bozulur. Bozuk kefirin tüketilmesi ise gıda zehirlenmesi belirtilerine yol açabilir. Gıda zehirlenmesinden kaynaklı mide bulantısı, kusma, ishal gibi çeşitli semptomlar görülebilir.
Normal şartlarda yoğurt kıvamına sahip olan kefir, bozulduktan sonra daha sert bir yoğunluğa sahip olur. Bunu anlamanın en kolay yolu; bir su bardağına kefiri dökmeye çalışın eğer dökülmeyecek kadar yoğunluktaysa bozulmuş demektir. Yoğunluğu dışında; küflenme, renk değişimi ve ağır-ekşimsi bir kokuya da sahipse kefir bozulmuş demektir.
Kefir Bozulmaması İçin Nasıl Saklanmalıdır?
Kefirin bozulmaması için doğru koşullarda saklanması önemlidir. Oda sıcaklığında tutulan kefirde, fermantasyon hızlanır ve asidik yapı bozulmaya başlar. Dolayısıyla kefir bozulmaya başlamış olur. Bunun yerine buzdolabında doğru şartlarda saklanmalıdır. Doğru saklama koşullarını aşağıda detaylıca listeledik:
1-)Buzdolabında Saklama
Kefiri yaklaşık olarak 10 gün boyunca, buzdolabında gönül rahatlığıyla saklayabilirsiniz. Bu sayede fermantasyon oluşmayacağından, kefirde bozulma meydana gelmeyecektir. Fakat 10 gün geçtiyse, her ihtimale karşı kefiri içmemek tavsiye edilir.
2-)Kapalı Kapta Saklama
Kefiri her ne kadar buzdolabında saklasanız da, hava almayacak bir kabın içerisine koyulması oldukça önemlidir. Kefiri hava almayacak cam veya plastik kap/kavanoz içerisinde saklamanız önerilir. Cam kavanoz daha sağlıklı ve uzun süreli olacağından, cam kavanoz tercih edebilirsiniz.
Kefir Zehirlenmesinin Belirtileri Nelerdir?
Probiyotik deposu olan kefir, doğru koşullarda muhafaza edilmediğinde ya da son kullanma tarihi geçtiğinde bozulmaya başlar. Bozuk kefirin içilmesi ise zehirlenmeye yol açabilir. Peki kefir zehirlenmesinin belirtileri nelerdir?
- Mide Bulantısı: Bozuk kefir içildikten birkaç saat sonra mide bulantısı baş gösterebilir.
- Kusma: Gıda zehirlenmesine bağlı olarak bozuk kefir tüketildikten sonra kusma görülebilir.
- Hafif Ateş: Zehirlenmeden kaynaklı vücut ısısı artış gösterek, hafif ateş şeklinde seyredebilir.
- İshal: Kefirin bağırsak florası üzerinde direkt etkisi olduğundan, bozuk kefir içildiğinde ishal(diyare) meydana gelebilir.
- Baş Dönmesi: Gıda zehirlenmesine bağlı olarak kişide baş dönmesi gözlemlenebilir.
Eğer kefir içtikten sonra yukarıdaki belirtilerden en az biri gözlemlenirse, bozuk kefir tüketilmiş olabilir. Belirtilerden bir veya birkaçı gözlemlenirse, zehirlenme ihtimalinize karşın kesinlikle sağlık kuruluşuna başvurmanız tavsiye edilir.